Soğuk bir Kasım sabahı, nasıl olduğunu hatırlamadığım bir şekilde internette harıl harıl dinleyecek yeni şeyler arıyorum… Bıkmışım hep dinlediğim metal gruplarından. Nasıl bilmiyorum ama bir şekilde Detektivbyran‘ın bir şarkısına denk geliyorum, aha diyorum bu ne, ne kadar da tatlış bir müzik ve soundtrack gibi ve hoş ve sirk müziği gibi ve fantastik filmlerden çıkma sanki Tim Burton’un o çok sevdiğim Big Fish filmine müthiş olurmuş gibi gelen bir müzik… Diğer şarkılarını albümlerini karıştırıyorum, dinliyorum.
Çok vakit geçmeden dağıldıkları haberini alıyorum! Ben daha yeni dinlemeye başladım niye dağılıyorsunuz pezevenkler diyemeden aklıma geliyor aynı şey Nevermore ve Bloodbath için de olmuştu, sanırım bir uğursuzluk var bende, neyse… Ama sonra, içlerinden birinin Vintergatan (sonradan Wintergatan) adında yeni bir grup kurduğunu duyuyorum. Çok heyecanlanıyorum uzun bir süre bekleyip albümlerini çıktığı anda dinlemeye başlıyorum. (güzel albüm dinleyin)
Buyrun 3-5 youtube playlisti klibi falan:
Sonra böyle müzik arayışım artıyor ama bulamıyorum. Olmuyor olamıyor. Yann Tiersen diyenin ağzına çakıyor, kafalarına uçan tekme atıyorum. Onunla bu bir mi ulan! O acıklı müzik yapıyor, bunlar çok çocuksu ve hayalci. İçimdeki diğer yana hitap ediyor. Derken Falullah abi (gerçekte Fallulah) denen hatunu keşfediyorum ve hoşuma gidiyor. Her ne kadar adı kaba olsa da sesi ve müziği tatlı geliyor.(sonradan o kadar da sevmiyorum)
O sırada South Park izlerken Randy’nin albüm çıkardığını duyuyorum. Çeşitli efektlerle güzel kadın sesi yapmış, 17 yaşında bir kız gibi davranıyor. Neyse dinledim, Lorde lakaplı Randy abimiz de gayet iyi hatta Fallulah abimizden daha iyi bence.
Onu bulursunuz zaten kendiniz, çok ünlü.
Derken, bunlarla liste oluşturup Nokia MixRadio üzerinden başka kişileri dinleyip keşfediyorum. Lily Allen diye bir kız çıkıyor ama bence 3-5 şarkı haricinde eh. Evet. Albümü komple güzel olmayanı dinlemem ben, böyle biline…
Oh Land…
böyle birini dinliyorum. İlk dinlediğim şarkı Perfection idi ve screenshot almıştım evde aratayım diye. Onu dinlerken Bournemouth’un Lower Garden’ında küçük bir yürüyüş yapıyordum. Vay anasını nasıl da geçti, bir yıl master yaptım orada evet.
Oh Land içlerinde en sevdiğim oluyor. (Detektivbyran ve Wintergatan ayrı. Onlar enstrümental ve çok başkalar) Şu güzellikte bir kadın sesi (kendi de güzel 🙂 ve güzel müzik birleşince ooo…
Oh Land 20 Ekim’de İstanbul’a geldi ve canlı dinledim! Nasıl bir mutluluk 🙂 neyse, sonrasında yine güzel birkaç tatlış daha buldum.
Aurora Aksnes
çok tatlı ve iyi müzik yapan, Norveçli 20 yaşında müzisyen. Müthiş ya, buyrun:
Sonra…
Jain
sonra tvde bir klip görüyorum, ilginç derecede tanıdık geliyor, MAGRITTE tabloları gibi!!! O anda hayran oluyorum ve şu Fransız asıllı kızı dinlemeye başlıyorum, daha ilginç, ama güzel. (bir röportajında Magritte’den esinlendiklerini söylüyor. Yerim.)
BØRNS
Starbucksta dinleyip Lorde yeni single çıkardı sanmıştım ama erkek çıktı rıza baba. Çok temiz-ince sesli, müthiş güzel müzik yapan bir adam, buyrun:
Galiba bu yazının/listenin sonuna geldik. Ben metal harici bir şey dinleyeceğim zaman bunları dinliyorum.
eğer “şu da çok güzel ya” dediğin bir kişi/grup varsa durma öyle, yolla!